“Kömürlü Termik Santral Sayısı 4 Yıldır Azalıyor”

DÜNYADAN (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 26.03.2020 - 15:01, Güncelleme: 26.03.2020 - 15:01 3170+ kez okundu.
 

“Kömürlü Termik Santral Sayısı 4 Yıldır Azalıyor”

Kömürlü termik santrallerin mevcut durumunu analiz eden raporların beşincisi olan Yükseliş ve Çöküş 2020 raporuna göre, 2019 yılı küresel ölçekte planlanan kömürlü termik santral sayısında sert düşüş gözlemlenen ardışık dördüncü yıl oldu.

Global Energy Monitor, Greenpeace International, Sierra Club, CAN Europe ve Centre for Research on Energy and Clean Air’in bugün  yayınladıkları rapora göre, 2019 yılı küresel ölçekte planlanan  kömürlü termik santral sayısında sert düşüş gözlemlenen ardışık  dördüncü yıl oldu.   Her yıl yayınlanan kömürlü termik santrallerin mevcut durumunu  analiz eden raporların beşincisi olan Yükseliş ve Çöküş 2020: Küresel Kömürlü Termik Santral Takibi, yapım ve proje aşamasındaki kapasitenin  bir yıl öncesine göre yüzde 16 ve 2015 yılına göre ise yüzde 66  düştüğünü ortaya koyuyor.   2019 yılındaki inşaata başlama oranında da 2018’e göre yüzde 5 ve 2015’e göre yüzde 66 oranında bir düşüş  gözleniyor.   2019 yılında, proje aşamasındaki kapasitede yaşanan düşüşe rağmen,  küresel ölçekte kömürlü termik santral kapasitesi 34,1 gigawatt (GW)  arttı ve 2015 yılından beri ilk defa yeni devreye alınan net kapasite  artmış oldu. Dünyada yeni devreye alınan 68,3 GW’lık kurulu gücün  neredeyse üçte ikisi Çin’de bulunuyor. Çin hariç tutulduğunda ise,  diğer ülkelerin yeni devreye sokulan kömürlü termik santral  kapasitesinden daha fazlasını emekli etmelerinden dolayı, küresel  kömürlü termik santral filosu 2018 yılının ardından 2019 yılında da  küçülmüş oldu.   Çin’in kömürlü termik santral kapasitesi 2019 yılında, ÇinElektrik Konseyi’nin resmi tahmini olan 28,9 GW’ın oldukça üzerinde  büyüme gösterdi. Ancak, Çin’in kömürlü termik santral sayısının artmış  olması, kömüre dayalı elektrik kullanımında artış olacağı anlamına  gelmiyor. Bunun nedeni, hükümetin 2019 yılında yeni devreye alınan 43,8 GW kömürlü termik santral kurulu gücünün yüzde 40’ının  kullanımını şimdiden kısıtlayarak, acil durum yedekleme için ayırmış  olması. Arz fazlasından ötürü yeni devreye alınan kapasitenin ciddi  bir kısmı kullanım dışı tutuluyor.   Çin’de kömürlü termik santrallerin ortalama çalışma süreleri 2015  yılından beri yaklaşık yüzde 50’lerde seyrediyor. Bunun nedeni de  kömürlü termik santrallerin, piyasadaki daha düşük karbonlu  alternatiflerle rekabet etmek durumunda olması. Azalan çalışma  saatleri ve dolayısıyla azalan gelirin yanı sıra yüksek kömür  fiyatları yüzünden, Çinli kömürlü termik santral firmalarının yaklaşık  yarısı 2018 yılında net zarar etmişti.   Raporun Başyazarı ve Global Energy Monitor Kömür Programı Direktörü Christine Shearer, “Yenilenebilir enerjideki büyüme ve  elektrik talebindeki yavaşlamayla birlikte, kömüre dayalı enerji  üretimi 2019 yılında rekor düzeyde düştü. Buna rağmen, şebekeye  eklenen yeni kömürlü termik santral sayısında artış görüldü. Bu da  dünyadaki kömürlü termik santrallerin çok daha az çalıştırıldığı   dolayısıyla daha fazla sayıda kömürlü termik santralin daha az  elektrik ürettiği anlamına geliyor. Bu durum, yeni kömürlü termik  santralleri finanse etmeye devam eden bankalar ve yatırımcılar  açısından karlılığın azalması ve riskin artması demek,”dedi.   Centre for Research on Energy and Clean Air Baş Analisti Lauri Myllyvirta açıklamasında, “Çin’in iklim taahhütlerinin yanı sıra  ülkedeki temiz enerji teknolojilerinin rekabet gücünün giderek  artması, yenilenebilir enerji kurulumlarının hız kazanarak kömüre  dayalı elektrik üretimine alan bırakmayacağı anlamına geliyor,”dedi.   Türkiye 2019 yılında, Çin’den sonra dünyada inşaat öncesi aşamada  en fazla kömürlü termik santral projesi bulunan ikinci ülke konumuna  gelerek Hindistan’ı bile geride bıraktı.   Bu gidişatın riskli olabileceğinin altını çizen CAN Europe Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Elif Gündüzyeli, “Dünya  çapında yeni kömürlü termik santral projelerinde sürekli bir düşüş  yaşanırken Türkiye’nin kömür kaynaklı elektrik üretim kapasitesini  artırma eğilimi atıl yatırımlara yol açabilir. Son yapılan çalışmalar  dünyadaki mevcut kömürlü termik santrallerin yarısını çalıştırmanın,  yeni yenilenebilir enerji santralleri kurmaktan daha maliyetli  olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca son dönemde petrol fiyatlarındaki  rekor düşüş, kömürü en pahalı enerji kaynağı haline getirdi.   Tüm bu ekonomik şartlar, iklim krizinin baş tetikleyicisi olan ve  havamızı, suyumuzu kirleterek halk sağlığını tehdit eden kömürün  aleyhindeyken yeni termik santral planları rafa kaldırılmalı. Düşük  karbonlu bir kalkınma modeline, kimseyi arkada bırakmadan adil geçişin  planlaması yapılmalı” dedi.   Hindistan’da, 2017 yılından bu yana, yeni kömürlü termik  santralden fazla yeni güneş ve rüzgar enerjisi santrali devreye  alındı. Haziran 2019’da, Yenilenebilir Enerji Bakanlığı 2030 yılına  kadar 523 GW’lık yenilebilir enerji hedeflediklerini açıkladı  bu hedef,  ülkenin mevcut faal kömürlü termik santral kapasitesi olan 229 GW’ın  iki mislinden fazla.   Global Energy Monitor Finans Araştırmaları Analisti Greig Aitken’a  göre, “Dünya, Paris Anlaşması hedeflerinin tutturulması için  çalıştırılabileceğinden daha fazla kömürlü termik santral kapasitesine  sahip. Yatırımcıların bu gerçekler doğrultusunda hareket etmelerinin  zamanı geldi.” 
Kömürlü termik santrallerin mevcut durumunu analiz eden raporların beşincisi olan Yükseliş ve Çöküş 2020 raporuna göre, 2019 yılı küresel ölçekte planlanan kömürlü termik santral sayısında sert düşüş gözlemlenen ardışık dördüncü yıl oldu.

Global Energy Monitor, Greenpeace International, Sierra Club, CAN Europe ve Centre for Research on Energy and Clean Air’in bugün  yayınladıkları rapora göre, 2019 yılı küresel ölçekte planlanan  kömürlü termik santral sayısında sert düşüş gözlemlenen ardışık  dördüncü yıl oldu.

 

Her yıl yayınlanan kömürlü termik santrallerin mevcut durumunu  analiz eden raporların beşincisi olan Yükseliş ve Çöküş 2020: Küresel Kömürlü Termik Santral Takibi, yapım ve proje aşamasındaki kapasitenin  bir yıl öncesine göre yüzde 16 ve 2015 yılına göre ise yüzde 66  düştüğünü ortaya koyuyor.

 

2019 yılındaki inşaata başlama oranında da 2018’e göre yüzde 5 ve 2015’e göre yüzde 66 oranında bir düşüş  gözleniyor.

 

2019 yılında, proje aşamasındaki kapasitede yaşanan düşüşe rağmen,  küresel ölçekte kömürlü termik santral kapasitesi 34,1 gigawatt (GW)  arttı ve 2015 yılından beri ilk defa yeni devreye alınan net kapasite  artmış oldu. Dünyada yeni devreye alınan 68,3 GW’lık kurulu gücün  neredeyse üçte ikisi Çin’de bulunuyor. Çin hariç tutulduğunda ise,  diğer ülkelerin yeni devreye sokulan kömürlü termik santral  kapasitesinden daha fazlasını emekli etmelerinden dolayı, küresel  kömürlü termik santral filosu 2018 yılının ardından 2019 yılında da  küçülmüş oldu.

 

Çin’in kömürlü termik santral kapasitesi 2019 yılında, ÇinElektrik Konseyi’nin resmi tahmini olan 28,9 GW’ın oldukça üzerinde  büyüme gösterdi. Ancak, Çin’in kömürlü termik santral sayısının artmış  olması, kömüre dayalı elektrik kullanımında artış olacağı anlamına  gelmiyor. Bunun nedeni, hükümetin 2019 yılında yeni devreye alınan 43,8 GW kömürlü termik santral kurulu gücünün yüzde 40’ının  kullanımını şimdiden kısıtlayarak, acil durum yedekleme için ayırmış  olması. Arz fazlasından ötürü yeni devreye alınan kapasitenin ciddi  bir kısmı kullanım dışı tutuluyor.

 

Çin’de kömürlü termik santrallerin ortalama çalışma süreleri 2015  yılından beri yaklaşık yüzde 50’lerde seyrediyor. Bunun nedeni de  kömürlü termik santrallerin, piyasadaki daha düşük karbonlu  alternatiflerle rekabet etmek durumunda olması. Azalan çalışma  saatleri ve dolayısıyla azalan gelirin yanı sıra yüksek kömür  fiyatları yüzünden, Çinli kömürlü termik santral firmalarının yaklaşık  yarısı 2018 yılında net zarar etmişti.

 

Raporun Başyazarı ve Global Energy Monitor Kömür Programı Direktörü Christine Shearer, “Yenilenebilir enerjideki büyüme ve  elektrik talebindeki yavaşlamayla birlikte, kömüre dayalı enerji  üretimi 2019 yılında rekor düzeyde düştü. Buna rağmen, şebekeye  eklenen yeni kömürlü termik santral sayısında artış görüldü. Bu da  dünyadaki kömürlü termik santrallerin çok daha az çalıştırıldığı   dolayısıyla daha fazla sayıda kömürlü termik santralin daha az  elektrik ürettiği anlamına geliyor. Bu durum, yeni kömürlü termik  santralleri finanse etmeye devam eden bankalar ve yatırımcılar  açısından karlılığın azalması ve riskin artması demek,”dedi.

 

Centre for Research on Energy and Clean Air Baş Analisti Lauri Myllyvirta açıklamasında, “Çin’in iklim taahhütlerinin yanı sıra  ülkedeki temiz enerji teknolojilerinin rekabet gücünün giderek  artması, yenilenebilir enerji kurulumlarının hız kazanarak kömüre  dayalı elektrik üretimine alan bırakmayacağı anlamına geliyor,”dedi.

 

Türkiye 2019 yılında, Çin’den sonra dünyada inşaat öncesi aşamada  en fazla kömürlü termik santral projesi bulunan ikinci ülke konumuna  gelerek Hindistan’ı bile geride bıraktı.

 

Bu gidişatın riskli olabileceğinin altını çizen CAN Europe Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Elif Gündüzyeli, “Dünya  çapında yeni kömürlü termik santral projelerinde sürekli bir düşüş  yaşanırken Türkiye’nin kömür kaynaklı elektrik üretim kapasitesini  artırma eğilimi atıl yatırımlara yol açabilir. Son yapılan çalışmalar  dünyadaki mevcut kömürlü termik santrallerin yarısını çalıştırmanın,  yeni yenilenebilir enerji santralleri kurmaktan daha maliyetli  olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca son dönemde petrol fiyatlarındaki  rekor düşüş, kömürü en pahalı enerji kaynağı haline getirdi.

 

Tüm bu ekonomik şartlar, iklim krizinin baş tetikleyicisi olan ve  havamızı, suyumuzu kirleterek halk sağlığını tehdit eden kömürün  aleyhindeyken yeni termik santral planları rafa kaldırılmalı. Düşük  karbonlu bir kalkınma modeline, kimseyi arkada bırakmadan adil geçişin  planlaması yapılmalı” dedi.

 

Hindistan’da, 2017 yılından bu yana, yeni kömürlü termik  santralden fazla yeni güneş ve rüzgar enerjisi santrali devreye  alındı. Haziran 2019’da, Yenilenebilir Enerji Bakanlığı 2030 yılına  kadar 523 GW’lık yenilebilir enerji hedeflediklerini açıkladı  bu hedef,  ülkenin mevcut faal kömürlü termik santral kapasitesi olan 229 GW’ın  iki mislinden fazla.

 

Global Energy Monitor Finans Araştırmaları Analisti Greig Aitken’a  göre, “Dünya, Paris Anlaşması hedeflerinin tutturulması için  çalıştırılabileceğinden daha fazla kömürlü termik santral kapasitesine  sahip. Yatırımcıların bu gerçekler doğrultusunda hareket etmelerinin  zamanı geldi.” 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazeteenerji.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.