“Türkiye Güneş Potansiyelinde Dünyanın En Şanslı Ülkesi”

GÜNCEL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 14.05.2020 - 09:40, Güncelleme: 14.05.2020 - 13:59 3383+ kez okundu.
 

“Türkiye Güneş Potansiyelinde Dünyanın En Şanslı Ülkesi”

Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, Covid-19 salgınının enerji sektörüne etkisini Gazete Enerji’ye değerlendirdi.

Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, Yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) salgınının enerji sektörüne etkisine yönelik Gazete Enerji’nin sorularını yanıtladı. Demirdağ, “Ülkemizde 6GW’ı geçen GES kurulum sürecinde kazanılan tecrübe ile sektör firmalarımızın dünyaya açılarak birçok ülkede uygulama ve ürün tedariği yaparak GES projelerini hayata geçirdiği görülmektedir. Sonuç olarak, sektörün beklediği düzenlemeler ile birlikte 2023 hedefi olan 10GW GES kurulu gücünün aşılacağı ön görülmektedir. Türkiye dünya nüfusunun ekonomisinin %1’i ama güneş potansiyelinde dünyanın en şanslı ülkelerinden biri.”diyor.   Covid-19 salgınının enerji sektörü açısından kısa ve uzun vadede etkileri sizce neler olacaktır? Araştırmalara baktığımızda, Mart ve Nisan aylarında Covid-19 ve çeşitli sebeplerle elektrik talebinde yaklaşık %18’e varan azalmaların olduğu dolayısıyla da, elektrik spot piyasasında fiyatların oldukça düştüğü görülmektedir. Talepteki azalmadan kaynaklı spot fiyat düşüşlerine Türk lirasının dolar karşısında hızla değer kaybetmesi de etkilemektedir. Bu durum özellikle ithal kaynaklara bağımlı doğalgaz ve ithal kömür santrallerinde sıkıntı yaratmakla birlikte, yenilenebilir enerji santrallerinin geleceği açısından olumlu etkileri görülecektir. Dünyada geçmiş yıllara bakıldığında, genelde sisteme eklenen yeni santrallerinin çoğunluğunun yenilenebilir santral olduğu görülmekle birlikte benzer spot elektrik fiyat düşüşü yaşanan yıllarda da devreye giren yenilenebilir santral sayılarında artışların hızla devam ettiği çok net bir şekilde görülmektedir.   Bunların yanında Covid-19’un etkisi, kısa dönemde ürün tedarik zinciri ve uygulamalarda yaşanabilecek sıkıntılar sebebiyle yenilenebilir santral kurulum süreçlerinde bir kısım sıkıntı yaşatsa bile, uzun dönemde iklim değişikliği farkındalığını arttırması ve Covid-19 gibi hastalıklarda en önemli konunun insan bağışıklık sistemi olduğu ve bunun altında çevre kirliliği olması sebebiyle yenilenebilir santral kurulumlarının bugünkünden çok daha hızlı artmasına katkı sağlayacaktır.   Salgın sürecinde sektör için alınan önlem ve verilen destekleri yeterli buluyor musunuz? Sizce önümüzdeki dönem için yapılması gerekenler nelerdir? Covid-19 etkisini azalmak için;   - EPDK tarafından 02.04.2020 tarih ve 9276 no’lu kurul kararı ile Covid-19 salgınını lisanslı ve lisanssız projelerdeki süreli yükümlülükler açısından mücbir sebep olarak kabul ederek, yükümlülükleri 10.03.2020 tarihi itibari ile devam eden projelere 3 ay ilave süre verilmesi,    -İç İşleri Bakanlığı tarafından yayınlanan 31 şehre giriş çıkışın kısıtlanması genelgesinde, enerji arz güvenliğinin ihtiyaç duyduğu malzemelerin nakli ve üretiminde görev alanların muaf tutulması,   gibi yapılan düzenlemeler sektörde ürün tedariği, kurulum ve işletme  aşamasındaki projelerde yaşanan olumsuz etkilerin azaltılması açısından oldukça yararlı olmuştur.   Önümüzdeki dönem için sektörde yapılması gerekli önemli maddelerden birkaç tanesini;    -Mini YEKA GES ihale tarihinin kısa süre içerisinde açıklanması -YEKDEM süresinin mevcut projeler için bir yıl uzatılması -Lisanssız projelerde ikili anlaşmalar ile enerji tedarik ve satışını imkan tanıyacak mevzuatta düzenlemelerin yapılması -Öz tüketim amaçlı projelerde üretim ve tüketimin farklı yerlerde olmasına imkan tanıyacak mevzuat düzenlemelerinin yapılması olarak sayabiliriz.     Salgının önümüzdeki dönemde azalacağı düşünülüyor. 2020 yılının ikinci yarısında sektör için öngörüleriniz nelerdir? Gerekli önlemlerin alınmaya devam edilmesi ve uyulması ile birlikte salgının önümüzdeki günlerde azalacağı düşünülmekle birlikte buradaki en önemli noktanın kurallara uymaya devam edilmesi olduğunun altını çizmek gerekir. Sektörümüz diğer sektörler gibi kısa vadede olumsuz olarak etkilense bile, orta ve uzun vadede yenilenebilir enerji kaynaklarına ve temiz enerjiye olan ihtiyacın ve ilginin katlanarak artacağını öngörmekteyiz. Sektörde yapılması gerekli olduğunu belirttiğimiz maddelerden birkaçının hayata geçmesi ve 2020 yılının ikinci yarısında yaşanacak toparlama süreci ile birlikte bu yıl yaklaşık 600MW’lık GES kurulumunun gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.       Salgın sürecinde dünya ile kıyasladığınız ülkemiz enerji sektörünün geldiği noktayı değerlendirir misiniz? Salgın sürecini enerji sektörü açısından dünya ile kıyasladığımızda, alınan tedbirler neticesinde enerji talebinde yaşanan azalmalar ve tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklar gibi benzer durumlar söz konusu olmakla birlikte, kurların artışından kaynaklı yaşanan finansal sıkıntılar ve yatırım maliyetlerindeki artışlardan dolayı farklılıklar görülmektedir. Bunların dışında ülkemizde 6GW’ı geçen GES kurulum sürecinde kazanılan tecrübe ile sektör firmalarımızın dünyaya açılarak birçok ülkede uygulama ve ürün tedariği yaparak GES projelerini hayata geçirdiği görülmektedir. Sonuç olarak, sektörün beklediği düzenlemeler ile birlikte 2023 hedefi olan 10GW GES kurulu gücünün aşılacağı ön görülmektedir. Türkiye dünya nüfusunun ekonomisinin %1’i ama güneş potansiyelinde dünyanın en şanslı ülkelerinden biri...   Güneş kalitesi; -ışınım miktarı yüksek değerlerde -havası temiz(kum fırtınası gibi paneli sürekli kirleten bir durum yok) -Anadolu platosu ışınım yüksek olmasına rağmen soğuk, paneller için ideal -Su buharı ile ışınım azalmasından çok az etkileniyoruz gibi sayılabilecek sebeplerden dolayı çok iyi... Güneşten çok daha fazla yararlanma ve dünyada ön planda olma şansına dört elle sarılmalıyız...
Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, Covid-19 salgınının enerji sektörüne etkisini Gazete Enerji’ye değerlendirdi.

Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, Yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) salgınının enerji sektörüne etkisine yönelik Gazete Enerji’nin sorularını yanıtladı. Demirdağ, “Ülkemizde 6GW’ı geçen GES kurulum sürecinde kazanılan tecrübe ile sektör firmalarımızın dünyaya açılarak birçok ülkede uygulama ve ürün tedariği yaparak GES projelerini hayata geçirdiği görülmektedir. Sonuç olarak, sektörün beklediği düzenlemeler ile birlikte 2023 hedefi olan 10GW GES kurulu gücünün aşılacağı ön görülmektedir. Türkiye dünya nüfusunun ekonomisinin %1’i ama güneş potansiyelinde dünyanın en şanslı ülkelerinden biri.”diyor.

 

Covid-19 salgınının enerji sektörü açısından kısa ve uzun vadede etkileri sizce neler olacaktır?

Araştırmalara baktığımızda, Mart ve Nisan aylarında Covid-19 ve çeşitli sebeplerle elektrik talebinde yaklaşık %18’e varan azalmaların olduğu dolayısıyla da, elektrik spot piyasasında fiyatların oldukça düştüğü görülmektedir. Talepteki azalmadan kaynaklı spot fiyat düşüşlerine Türk lirasının dolar karşısında hızla değer kaybetmesi de etkilemektedir. Bu durum özellikle ithal kaynaklara bağımlı doğalgaz ve ithal kömür santrallerinde sıkıntı yaratmakla birlikte, yenilenebilir enerji santrallerinin geleceği açısından olumlu etkileri görülecektir. Dünyada geçmiş yıllara bakıldığında, genelde sisteme eklenen yeni santrallerinin çoğunluğunun yenilenebilir santral olduğu görülmekle birlikte benzer spot elektrik fiyat düşüşü yaşanan yıllarda da devreye giren yenilenebilir santral sayılarında artışların hızla devam ettiği çok net bir şekilde görülmektedir.

 

Bunların yanında Covid-19’un etkisi, kısa dönemde ürün tedarik zinciri ve uygulamalarda yaşanabilecek sıkıntılar sebebiyle yenilenebilir santral kurulum süreçlerinde bir kısım sıkıntı yaşatsa bile, uzun dönemde iklim değişikliği farkındalığını arttırması ve Covid-19 gibi hastalıklarda en önemli konunun insan bağışıklık sistemi olduğu ve bunun altında çevre kirliliği olması sebebiyle yenilenebilir santral kurulumlarının bugünkünden çok daha hızlı artmasına katkı sağlayacaktır.

 

Salgın sürecinde sektör için alınan önlem ve verilen destekleri yeterli buluyor musunuz? Sizce önümüzdeki dönem için yapılması gerekenler nelerdir?

Covid-19 etkisini azalmak için;

 

- EPDK tarafından 02.04.2020 tarih ve 9276 no’lu kurul kararı ile Covid-19 salgınını lisanslı ve lisanssız projelerdeki süreli yükümlülükler açısından mücbir sebep olarak kabul ederek, yükümlülükleri 10.03.2020 tarihi itibari ile devam eden projelere 3 ay ilave süre verilmesi,

 

 -İç İşleri Bakanlığı tarafından yayınlanan 31 şehre giriş çıkışın kısıtlanması genelgesinde, enerji arz güvenliğinin ihtiyaç duyduğu malzemelerin nakli ve üretiminde görev alanların muaf tutulması,

 

gibi yapılan düzenlemeler sektörde ürün tedariği, kurulum ve işletme  aşamasındaki projelerde yaşanan olumsuz etkilerin azaltılması açısından oldukça yararlı olmuştur.

 

Önümüzdeki dönem için sektörde yapılması gerekli önemli maddelerden birkaç tanesini; 

 

-Mini YEKA GES ihale tarihinin kısa süre içerisinde açıklanması

-YEKDEM süresinin mevcut projeler için bir yıl uzatılması

-Lisanssız projelerde ikili anlaşmalar ile enerji tedarik ve satışını imkan tanıyacak mevzuatta düzenlemelerin yapılması

-Öz tüketim amaçlı projelerde üretim ve tüketimin farklı yerlerde olmasına imkan tanıyacak mevzuat düzenlemelerinin yapılması

olarak sayabiliriz.  

 

Salgının önümüzdeki dönemde azalacağı düşünülüyor. 2020 yılının ikinci yarısında sektör için öngörüleriniz nelerdir?

Gerekli önlemlerin alınmaya devam edilmesi ve uyulması ile birlikte salgının önümüzdeki günlerde azalacağı düşünülmekle birlikte buradaki en önemli noktanın kurallara uymaya devam edilmesi olduğunun altını çizmek gerekir. Sektörümüz diğer sektörler gibi kısa vadede olumsuz olarak etkilense bile, orta ve uzun vadede yenilenebilir enerji kaynaklarına ve temiz enerjiye olan ihtiyacın ve ilginin katlanarak artacağını öngörmekteyiz. Sektörde yapılması gerekli olduğunu belirttiğimiz maddelerden birkaçının hayata geçmesi ve 2020 yılının ikinci yarısında yaşanacak toparlama süreci ile birlikte bu yıl yaklaşık 600MW’lık GES kurulumunun gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.    

 

Salgın sürecinde dünya ile kıyasladığınız ülkemiz enerji sektörünün geldiği noktayı değerlendirir misiniz?

Salgın sürecini enerji sektörü açısından dünya ile kıyasladığımızda, alınan tedbirler neticesinde enerji talebinde yaşanan azalmalar ve tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklar gibi benzer durumlar söz konusu olmakla birlikte, kurların artışından kaynaklı yaşanan finansal sıkıntılar ve yatırım maliyetlerindeki artışlardan dolayı farklılıklar görülmektedir. Bunların dışında ülkemizde 6GW’ı geçen GES kurulum sürecinde kazanılan tecrübe ile sektör firmalarımızın dünyaya açılarak birçok ülkede uygulama ve ürün tedariği yaparak GES projelerini hayata geçirdiği görülmektedir. Sonuç olarak, sektörün beklediği düzenlemeler ile birlikte 2023 hedefi olan 10GW GES kurulu gücünün aşılacağı ön görülmektedir. Türkiye dünya nüfusunun ekonomisinin %1’i ama güneş potansiyelinde dünyanın en şanslı ülkelerinden biri...

 

Güneş kalitesi;

-ışınım miktarı yüksek değerlerde

-havası temiz(kum fırtınası gibi paneli sürekli kirleten bir durum yok)

-Anadolu platosu ışınım yüksek olmasına rağmen soğuk, paneller için ideal

-Su buharı ile ışınım azalmasından çok az etkileniyoruz

gibi sayılabilecek sebeplerden dolayı çok iyi...

Güneşten çok daha fazla yararlanma ve dünyada ön planda olma şansına dört elle sarılmalıyız...

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazeteenerji.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.