Deloitte “Petrol ve Elektrik Sektörleri, Dünya Ekonomisinin Gidişatına Yön Verecek”

GÜNCEL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 28.04.2020 - 14:43, Güncelleme: 28.04.2020 - 14:57 3207+ kez okundu.
 

Deloitte “Petrol ve Elektrik Sektörleri, Dünya Ekonomisinin Gidişatına Yön Verecek”

Deloitte tarafından hazırlanan “COVID-19’un Sektörel Etkilerini Anlama” raporlarında petrol, doğalgaz, elektrik ve enerji üretim sektörleri incelendi.

COVID-19 salgınının Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak  ilan edilmesi sonrasında, virüsün yayılımını durdurmaya yönelik atılan  adımlar küresel ekonomiyi de büyük ölçüde etkiledi. Deloitte  tarafından hazırlanan “COVID-19’un Sektörel Etkilerini Anlama”  raporlarında petrol, doğalgaz, elektrik ve enerji üretimi sektörleri  incelendi.   OPEC ve Rusya’nın üretim kesintileri konusunda yaşadığı  anlaşmazlık sonrasında petrol fiyatları önemli ölçüde düşerken COVID-19 salgını nedeniyle sanayideki yavaşlama ve seyahat  kısıtlamaları ile tetiklenen kimyasal ve rafine ürünlere olan  ihtiyaçtaki azalma petrolde arz talep dengesizliğine sebep oldu.   Petrol piyasalarında yaşanan küresel ve yerel gelişmeler, Türkiye  için hem risk hem de fırsatları beraberinde getiriyor. Deloitte Türkiye Enerji, Doğal Kaynaklar ve Endüstri Ürünleri Lideri Elif Düşmez Tek, petrol, doğalgaz ve LNG piyasalarında küresel olarak arz  fazlasının ortaya çıktığını, buna bağlı olarak enerji fiyatlarına  yansıyan gerilemenin Türkiye’nin ithalat maliyetlerini ve piyasa  fiyatlarını etkileyeceğini belirtti. Tek, Türkiye’de kısa vadede  petrol ithalat maliyetinde yaşanacak düşüş akaryakıt fiyatlarını  rahatlatsa da, petrol fiyatlarındaki gerilemenin dünya ekonomisi ve  diğer ticaret ortakları üzerinde negatif etki yaratabileceğine dikkat  çekti.   Büyük petrol, doğalgaz ve kimya sektörü şirketlerinin, sermaye ve  işletme giderlerini azaltarak olası etkilere cevap verdiği ifade  edilen çalışmada, krizin dört ila beş ay kadar uzaması durumunda  global olarak orta vadeli potansiyel etkileri şöyle sıralandı:   Verimsiz ve yüksek borçlu şirketler likidite krizleriyle karşı  karşıya kalabilir ve bazıları tamamen iş alanından çıkmaya  zorlanabilir.   Özelikle ABD’li petrol üreticileri, arz fazlası ve fiyatlardaki  gerileme devam ederse baskı altında olacaklardır.   Daha büyük ve daha sağlıklı şirketler, diğer enerji alanlarında  çeşitlendirme planlarını değiştirebilir veya hızlandırabilir. Bu da iş  modelinde bir değişiklik gerektirebilir.   Şirketler, olası bir iş gücü kaybının ardından, piyasa tekrar  yükselişe geçtiğinde nitelikli işgücü bulma sıkıntısıyla  karşılaşabilirler.   COVID-19’un Elektrik, Enerji Hizmetleri ve Yenilenebilir Enerji Sektörüne Etkilerini Anlama Raporu”nda, sektörün altyapılarını çalışır  halde tutmaya, güvenli elektrik ve doğal gaz sağlamaya odaklandığına  dikkat çekildi.   Deloitte’un dünya üzerindeki birçok enerji şirketinin  uygulamalarından yola çıkarak ortaya koyduğu çalışmada ifade edildiği  üzere  COVID-19’un yarattığı dalgalanma sonrasında, sektör oyuncuları,  ödemeleri erteleme ve varlıklarının devre dışı kalmasına sebep olacak  bakımları askıya alma yolunda gidiyor. COVID-19’un sektörde yarattığı en büyük etki, endüstriyel talepte  azalma olarak ortaya çıktı. Üretim merkezleri ve ticarethanelerdeki  düşüşe rağmen, konut müşteri talebinde artış gözleniyor. LNG ve CO2  fiyatlarındaki düşüşle birlikte, talepteki aşağı yönlü hareket  elektrik toptan satış piyasalarındaki fiyatların gerilemesine sebep  oldu. Yenilenebilir enerji tarafında, son iki aydır tedarik  zincirindeki bozulmalardan dolayı yaşanan sıkıntılara rağmen, Çin'deki  faaliyetlerin toparlanmasıyla kısa vadedeki olumsuz etkinin belli bir  sürede azalacağı öngörülüyor.   Pandeminin küresel endüstride yarattığı etkinin Türkiye için de  geçerli olduğunu ifade eden Deloitte Türkiye Elektrik Sektör Lideri Emrehan Demirel, arz güvenliğinde, elektrik üretim ve doğal gaz  tedarikinde sahip olunan yedek kapasite ve etkin operasyonel yönetim  sayesinde enerji arzında kayda değer bir risk bulunmadığını belirtti.   Elektrik talebindeki düşüşün toptan satış piyasasındaki elektrik  fiyatlarına yansıdığına dikkat çeken Demirel, “Ancak, azalan talep ve  düşen elektrik fiyatları sebebiyle, şirketlerin gelir beklentisi  düşüyor. Türkiye’de enerji sektörünün büyük bir yatırım dönemini  geride bırakmış olması sebebiyle, şirketlerin gelir projeksiyonları  sektörün tamamının finansal sürdürülebilirliği açısından son derece  kritik. Ayrıca hali hazırda devam eden yatırımların tedarik  zincirindeki sorunlardan etkilenmesi kaçınılmaz gözüküyor. Özellikle, YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması)  teşviklerinden yararlanabilmek için birçok yenilebilir enerji  yatırımına büyük hız verildiği bu dönemde, tedarik zinciri meseleleri  yatırımcı açısından yönetmesi zor bir durum ortaya koyuyor” dedi.   Emrehan Demirel, elektrik, enerji hizmetleri ve yenilenebilir enerji sektörü liderlerinin COVID-19 sürecini doğru yönetebilmeleri için atması gereken adımlarla ilgili şu bilgileri verdi:   Çalışan hareketinin kısıtlanması durumunda, kritik personeli görev başında tutmak ve faaliyetleri güvenli bir şekilde yerine getirebilmek için acil durum planları geliştirmek.   Küresel tedarik zinciri dinamiklerini yeniden değerlendirmek ve operasyonel bölgelere daha fazla malzeme ve ekipman tedarik etmenin uygun olup olmadığını dikkate almak.   Düşen gelir beklentilerini ve nakit akışlarını yönetmek için senaryo çalışmaları yapmak ve aksiyon planlarını belirlemek. Bu çerçevede yeni yatırım planlarını yeniden gözden geçirmek.   İşin nasıl ve nerede yapıldığını yeniden düşünerek, otomasyon ve dijital yeteneklerin benimsenmesini hızlandırmak, işin geleceği için krizin bir katalizör olarak kullanılıp kullanılamayacağını değerlendirmek.    
Deloitte tarafından hazırlanan “COVID-19’un Sektörel Etkilerini Anlama” raporlarında petrol, doğalgaz, elektrik ve enerji üretim sektörleri incelendi.

COVID-19 salgınının Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak  ilan edilmesi sonrasında, virüsün yayılımını durdurmaya yönelik atılan  adımlar küresel ekonomiyi de büyük ölçüde etkiledi. Deloitte  tarafından hazırlanan “COVID-19’un Sektörel Etkilerini Anlama”  raporlarında petrol, doğalgaz, elektrik ve enerji üretimi sektörleri  incelendi.

 

OPEC ve Rusya’nın üretim kesintileri konusunda yaşadığı  anlaşmazlık sonrasında petrol fiyatları önemli ölçüde düşerken COVID-19 salgını nedeniyle sanayideki yavaşlama ve seyahat  kısıtlamaları ile tetiklenen kimyasal ve rafine ürünlere olan  ihtiyaçtaki azalma petrolde arz talep dengesizliğine sebep oldu.

 

Petrol piyasalarında yaşanan küresel ve yerel gelişmeler, Türkiye  için hem risk hem de fırsatları beraberinde getiriyor. Deloitte Türkiye Enerji, Doğal Kaynaklar ve Endüstri Ürünleri Lideri Elif Düşmez Tek, petrol, doğalgaz ve LNG piyasalarında küresel olarak arz  fazlasının ortaya çıktığını, buna bağlı olarak enerji fiyatlarına  yansıyan gerilemenin Türkiye’nin ithalat maliyetlerini ve piyasa  fiyatlarını etkileyeceğini belirtti. Tek, Türkiye’de kısa vadede  petrol ithalat maliyetinde yaşanacak düşüş akaryakıt fiyatlarını  rahatlatsa da, petrol fiyatlarındaki gerilemenin dünya ekonomisi ve  diğer ticaret ortakları üzerinde negatif etki yaratabileceğine dikkat  çekti.

 

Büyük petrol, doğalgaz ve kimya sektörü şirketlerinin, sermaye ve  işletme giderlerini azaltarak olası etkilere cevap verdiği ifade  edilen çalışmada, krizin dört ila beş ay kadar uzaması durumunda  global olarak orta vadeli potansiyel etkileri şöyle sıralandı:

 

Verimsiz ve yüksek borçlu şirketler likidite krizleriyle karşı  karşıya kalabilir ve bazıları tamamen iş alanından çıkmaya  zorlanabilir.

 

Özelikle ABD’li petrol üreticileri, arz fazlası ve fiyatlardaki  gerileme devam ederse baskı altında olacaklardır.

 

Daha büyük ve daha sağlıklı şirketler, diğer enerji alanlarında  çeşitlendirme planlarını değiştirebilir veya hızlandırabilir. Bu da iş  modelinde bir değişiklik gerektirebilir.

 

Şirketler, olası bir iş gücü kaybının ardından, piyasa tekrar  yükselişe geçtiğinde nitelikli işgücü bulma sıkıntısıyla  karşılaşabilirler.

 

COVID-19’un Elektrik, Enerji Hizmetleri ve Yenilenebilir Enerji Sektörüne Etkilerini Anlama Raporu”nda, sektörün altyapılarını çalışır  halde tutmaya, güvenli elektrik ve doğal gaz sağlamaya odaklandığına  dikkat çekildi.

 

Deloitte’un dünya üzerindeki birçok enerji şirketinin  uygulamalarından yola çıkarak ortaya koyduğu çalışmada ifade edildiği  üzere  COVID-19’un yarattığı dalgalanma sonrasında, sektör oyuncuları,  ödemeleri erteleme ve varlıklarının devre dışı kalmasına sebep olacak  bakımları askıya alma yolunda gidiyor.


COVID-19’un sektörde yarattığı en büyük etki, endüstriyel talepte  azalma olarak ortaya çıktı. Üretim merkezleri ve ticarethanelerdeki  düşüşe rağmen, konut müşteri talebinde artış gözleniyor. LNG ve CO2  fiyatlarındaki düşüşle birlikte, talepteki aşağı yönlü hareket  elektrik toptan satış piyasalarındaki fiyatların gerilemesine sebep  oldu. Yenilenebilir enerji tarafında, son iki aydır tedarik  zincirindeki bozulmalardan dolayı yaşanan sıkıntılara rağmen, Çin'deki  faaliyetlerin toparlanmasıyla kısa vadedeki olumsuz etkinin belli bir  sürede azalacağı öngörülüyor.

 

Pandeminin küresel endüstride yarattığı etkinin Türkiye için de  geçerli olduğunu ifade eden Deloitte Türkiye Elektrik Sektör Lideri Emrehan Demirel, arz güvenliğinde, elektrik üretim ve doğal gaz  tedarikinde sahip olunan yedek kapasite ve etkin operasyonel yönetim  sayesinde enerji arzında kayda değer bir risk bulunmadığını belirtti.

 

Elektrik talebindeki düşüşün toptan satış piyasasındaki elektrik  fiyatlarına yansıdığına dikkat çeken Demirel, “Ancak, azalan talep ve  düşen elektrik fiyatları sebebiyle, şirketlerin gelir beklentisi  düşüyor. Türkiye’de enerji sektörünün büyük bir yatırım dönemini  geride bırakmış olması sebebiyle, şirketlerin gelir projeksiyonları  sektörün tamamının finansal sürdürülebilirliği açısından son derece  kritik. Ayrıca hali hazırda devam eden yatırımların tedarik  zincirindeki sorunlardan etkilenmesi kaçınılmaz gözüküyor. Özellikle, YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması)  teşviklerinden yararlanabilmek için birçok yenilebilir enerji  yatırımına büyük hız verildiği bu dönemde, tedarik zinciri meseleleri  yatırımcı açısından yönetmesi zor bir durum ortaya koyuyor” dedi.

 

Emrehan Demirel, elektrik, enerji hizmetleri ve yenilenebilir enerji sektörü liderlerinin COVID-19 sürecini doğru yönetebilmeleri için atması gereken adımlarla ilgili şu bilgileri verdi:

 

Çalışan hareketinin kısıtlanması durumunda, kritik personeli görev başında tutmak ve faaliyetleri güvenli bir şekilde yerine getirebilmek için acil durum planları geliştirmek.

 

Küresel tedarik zinciri dinamiklerini yeniden değerlendirmek ve operasyonel bölgelere daha fazla malzeme ve ekipman tedarik etmenin uygun olup olmadığını dikkate almak.

 

Düşen gelir beklentilerini ve nakit akışlarını yönetmek için senaryo çalışmaları yapmak ve aksiyon planlarını belirlemek. Bu çerçevede yeni yatırım planlarını yeniden gözden geçirmek.

 

İşin nasıl ve nerede yapıldığını yeniden düşünerek, otomasyon ve dijital yeteneklerin benimsenmesini hızlandırmak, işin geleceği için krizin bir katalizör olarak kullanılıp kullanılamayacağını değerlendirmek.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazeteenerji.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.