Enerjinin Geleceği "Sıfır Karbon Değil Artık Eski Karbon Zamanı"

YENİLENEBİLİR ENERJİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 30.05.2019 - 10:26, Güncelleme: 30.05.2019 - 10:59 3436+ kez okundu.
 

Enerjinin Geleceği "Sıfır Karbon Değil Artık Eski Karbon Zamanı"

"Enerjide Değişim ve Dönüşüm" temalı ICCI 2019'un ikinci gününde, sektörde dijitalleşme ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda enerjinin geleceği konularına odaklanıldı.

SolarÇatı 2019 kapsamındaki "İnovasyon, Dijitalleşme ve Enerjinin Geleceği Bağlantısı' oturumunda Solarbaba  kurucu ortağı Ateş Uğurel'in sorularını yanıtlayan fütürist ve  girişimci Alphan Manas, 'perovskite' ana maddesi nedeniyle mürekkep  şirketlerinin yakın gelecekte güneş enerjisi işine girebileceğini  belirterek "Ben Türkiye'de devletin yerinde olsam perovskite'ı  stratejik ürünler arasına alıp birkaç tane bu alanda çalışan  start-up'ı satın alma yoluna giderdim. Enerji üretimi kolay ve  nakliyesi de fotovoltaiklerin maliyetinin 3'te 1'inden az olan bu  üründe önümüzdeki 5 yıl içerisinde verimliliklerin çok daha yükseğe  çıkacağını göreceğiz" dedi. "Dijital Enerji ve Verimlilik" başlığı  altında konuşan Digit4Turkey Derneği Kurucu Başkanı Ali Rıza Ersoy da "Artık sıfır karbon değil eksi karbon zamanı" mesajı verdi.   Bugüne kadar 45'ten fazla girişim yaptığını ve halen bu  girişimlerin biri enerji depolama alanında olmak üzere ikisini  sürdürdüğünü kaydeden Alphan Manas, konsantre güneş ve elektrikli araç  konusundaki girişimlerinin detaylarını katılımcılarla paylaştı. Elektrikli araba üretmenin zor olmadığını ancak asıl konunun bir marka  yaratmak ve global ölçekte pazarlama yapmak olduğunu belirten Manas, "Daha geçenlerde Fiat Chyrsler'e yüzde 50-50 oranında birleşme yönünde  teklif verdi. Dünya devleri birleşirken biz yerli araç üretmeye  çalışıyoruz. Bu her ne kadar hayal gibi görünse de üretmek olayın en  kolay parçası. Önemli olan marka olmak, bunu dünya çapında  pazarlayabiliyor olmak. O yüzden biz elektrikli arabaya değil onunla  ilgili çok daha önemli bir konuya, enerji depolamaya odaklanmaya karar  verdik" dedi.    "Dünyada risk şirketleri nereye yatırım yapıyorsa gelişim de  orada" diyen Manas, bugün Türkiye'de yatırımdaki sorunların  şirketlerin çıkmak istediklerinde pazardan çıkamamaları nedeniyle  yaşandığını söyledi. "Yatırım şirketleri artık block chain, nesnelerin  interneti, yapay zeka, finansal teknoloji, quantum bilgisayarlar,  otonom araçlar ve lojistiğe yatırım yapıyorlar. Önümüzdeki dönemde bu  alanlar çok hızlı büyüyecek ve gelişecek" değerlendirmesi yapan Alphan Manas, 2030 yılına gelindiğinde bu alanların en az yüzde 20'sinde  etkin olmayan bir Türkiye'nin şu anki cari açığının çok daha fazlasını  vereceğini kaydetti. Türkiye'nin nükleer enerjiye ihtiyacı olduğunu da  dile getiren Manas, 2025 sonrasında ise güneş ve rüzgar enerjisine  ağırlık verilmesi gerektiğini dile getirdi.   Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 Derneği Kurucu Başkanı Ali Rıza Ersoy  da, dijitalleşmenin sadece tek bir sektör için değil bir bütün olarak  algılanması ve uygulanması gerektiğine dikkat çekerek "Bugün Endüstri 4.0 konuşuyoruz, Tarım 4.0 konuşuyoruz. Aslında bunlar için yapmamız  gereken ne ise Enerji 4.0 için de aynı şekilde davranmamız gerekiyor. Örneğin Tarım 4.0 bize ne diyor? "Ormana bak, ormanın yaptığını yap,  yapmadığından kaçın" diye özetleyebileceğimiz Permakültürü al ve ileri  teknolojinle bunu birleştir diyor. Yani ileri teknolojiyi kadim bilgi  ile birleştirmemizi öğütlüyor. Enerjide de aynı şekilde ilerlememiz  gerekiyor" dedi.   "Bizi ilerlemeye götüren şey dünyaya karşı duyarlı olma içgüsüdür"  diyen Ersoy, sağlanan tüm teknolojik ve bilimsel gelişmelerde  aslolanın bu olması gerektiğine dikkat çekti. Sıfır karbon hedefinin "eksi karbon"la değiştirilmesi gerektiğini belirten Ali Rıza Ersoy "Ölürken dünyaya karbon üretimi yapmadım, borcum olmadan bu dünyadan  gidiyorum dememiz lazım. Biz Tarım 4.0'da bu noktadan hareketle yola  çıktı. Artık eksi karbon zamanı ve enerji de bunun kilit noktalarından  biri" şeklinde konuştu.   Ersoy, "Bugün Türkiye'de yaşayan gençlerin yapması  gereken şey tüm bu duyarlılıkları da hesaba katarak 10 bin dolar  civarında olan kişi başı yıllık geliri 25 bin dolar düzeyine çıkarmak. Eğer bunu yapabilirseniz çocuklarınıza biz bu ülkeyi gelişmekte olan  bir ülke olarak aldık, size gelişmiş bir ülke olarak bırakıyoruz  diyebileceksiniz" dedi.
"Enerjide Değişim ve Dönüşüm" temalı ICCI 2019'un ikinci gününde, sektörde dijitalleşme ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda enerjinin geleceği konularına odaklanıldı.

SolarÇatı 2019 kapsamındaki "İnovasyon, Dijitalleşme ve Enerjinin Geleceği Bağlantısı' oturumunda Solarbaba  kurucu ortağı Ateş Uğurel'in sorularını yanıtlayan fütürist ve  girişimci Alphan Manas, 'perovskite' ana maddesi nedeniyle mürekkep  şirketlerinin yakın gelecekte güneş enerjisi işine girebileceğini  belirterek "Ben Türkiye'de devletin yerinde olsam perovskite'ı  stratejik ürünler arasına alıp birkaç tane bu alanda çalışan  start-up'ı satın alma yoluna giderdim. Enerji üretimi kolay ve  nakliyesi de fotovoltaiklerin maliyetinin 3'te 1'inden az olan bu  üründe önümüzdeki 5 yıl içerisinde verimliliklerin çok daha yükseğe  çıkacağını göreceğiz" dedi. "Dijital Enerji ve Verimlilik" başlığı  altında konuşan Digit4Turkey Derneği Kurucu Başkanı Ali Rıza Ersoy da "Artık sıfır karbon değil eksi karbon zamanı" mesajı verdi.

 

Bugüne kadar 45'ten fazla girişim yaptığını ve halen bu  girişimlerin biri enerji depolama alanında olmak üzere ikisini  sürdürdüğünü kaydeden Alphan Manas, konsantre güneş ve elektrikli araç  konusundaki girişimlerinin detaylarını katılımcılarla paylaştı. Elektrikli araba üretmenin zor olmadığını ancak asıl konunun bir marka  yaratmak ve global ölçekte pazarlama yapmak olduğunu belirten Manas, "Daha geçenlerde Fiat Chyrsler'e yüzde 50-50 oranında birleşme yönünde  teklif verdi. Dünya devleri birleşirken biz yerli araç üretmeye  çalışıyoruz. Bu her ne kadar hayal gibi görünse de üretmek olayın en  kolay parçası. Önemli olan marka olmak, bunu dünya çapında  pazarlayabiliyor olmak. O yüzden biz elektrikli arabaya değil onunla  ilgili çok daha önemli bir konuya, enerji depolamaya odaklanmaya karar  verdik" dedi. 

 

"Dünyada risk şirketleri nereye yatırım yapıyorsa gelişim de  orada" diyen Manas, bugün Türkiye'de yatırımdaki sorunların  şirketlerin çıkmak istediklerinde pazardan çıkamamaları nedeniyle  yaşandığını söyledi. "Yatırım şirketleri artık block chain, nesnelerin  interneti, yapay zeka, finansal teknoloji, quantum bilgisayarlar,  otonom araçlar ve lojistiğe yatırım yapıyorlar. Önümüzdeki dönemde bu  alanlar çok hızlı büyüyecek ve gelişecek" değerlendirmesi yapan Alphan Manas, 2030 yılına gelindiğinde bu alanların en az yüzde 20'sinde  etkin olmayan bir Türkiye'nin şu anki cari açığının çok daha fazlasını  vereceğini kaydetti. Türkiye'nin nükleer enerjiye ihtiyacı olduğunu da  dile getiren Manas, 2025 sonrasında ise güneş ve rüzgar enerjisine  ağırlık verilmesi gerektiğini dile getirdi.

 

Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 Derneği Kurucu Başkanı Ali Rıza Ersoy  da, dijitalleşmenin sadece tek bir sektör için değil bir bütün olarak  algılanması ve uygulanması gerektiğine dikkat çekerek "Bugün Endüstri 4.0 konuşuyoruz, Tarım 4.0 konuşuyoruz. Aslında bunlar için yapmamız  gereken ne ise Enerji 4.0 için de aynı şekilde davranmamız gerekiyor. Örneğin Tarım 4.0 bize ne diyor? "Ormana bak, ormanın yaptığını yap,  yapmadığından kaçın" diye özetleyebileceğimiz Permakültürü al ve ileri  teknolojinle bunu birleştir diyor. Yani ileri teknolojiyi kadim bilgi  ile birleştirmemizi öğütlüyor. Enerjide de aynı şekilde ilerlememiz  gerekiyor" dedi.

 

"Bizi ilerlemeye götüren şey dünyaya karşı duyarlı olma içgüsüdür"  diyen Ersoy, sağlanan tüm teknolojik ve bilimsel gelişmelerde  aslolanın bu olması gerektiğine dikkat çekti. Sıfır karbon hedefinin "eksi karbon"la değiştirilmesi gerektiğini belirten Ali Rıza Ersoy "Ölürken dünyaya karbon üretimi yapmadım, borcum olmadan bu dünyadan  gidiyorum dememiz lazım. Biz Tarım 4.0'da bu noktadan hareketle yola  çıktı. Artık eksi karbon zamanı ve enerji de bunun kilit noktalarından  biri" şeklinde konuştu.

 

Ersoy, "Bugün Türkiye'de yaşayan gençlerin yapması  gereken şey tüm bu duyarlılıkları da hesaba katarak 10 bin dolar  civarında olan kişi başı yıllık geliri 25 bin dolar düzeyine çıkarmak. Eğer bunu yapabilirseniz çocuklarınıza biz bu ülkeyi gelişmekte olan  bir ülke olarak aldık, size gelişmiş bir ülke olarak bırakıyoruz  diyebileceksiniz" dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazeteenerji.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.