Şimdi Sıra Küçük Yatırımcıda

GÜNCEL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 25.05.2019 - 20:08, Güncelleme: 25.05.2019 - 20:08 2969+ kez okundu.
 

Şimdi Sıra Küçük Yatırımcıda

Enerjide bir paradigma değişikliğine şiddetle ihtiyaç var. Yerli ve Milli çözümler bu alanda da kendisini ortaya koymalıdır. Değişen koşulları biz de değişerek yönetebiliriz. Yoksa bizi yönetmelerine razı oluruz.

YEKA’larda başarılı sınav Türkiye’nin yenilenebilir serüveninin ağır aksak gittiğini söyleyenler vardı. Sayın Bakan 2 yılda bu arayı düzeltmiş oldu. Ayrıca yerli üretimin de önünü açmış oldu. Yapılan ihale ile RES için önemli bir mesafe katedilmiş oldu. Bu işin sonunda hem ülkedeki Yenilenebilir Enerji’ye olan güven hem de ülke ekonomisine olan güven test edildi. Ayrıca dış ilişkilerimizin kötü seyrettiği Almanya’daki siyasetçilere Alman yatırımcılar mesaj vermiş oldu. Dünyadaki en iyi ikinci birim maliyet olan 0,38USDc /kWh bedeli de önemli bir köşe taşı oldu. Bu başarılı ihale sonrası beklenenleri ş şekilde sıralayabiliriz 1. Ülkede yerli güneş ve rüzgar türbini üretiminin önü açılmış oldu. Bu yönde bir sektör oluşacak ve bu alanda yerlilik ön planda tutulacak görülüyor. 2. Ülkenin yenilenebilir potansiyeli güçlü bir şekilde tam not aldı. Buradan ileriki ihaleler için de güçlü bir sinyal verilmiş oldu. Ne var ki bu güzel temenniler yanında önemli riskleri de barındırıyor. Her iki YEKA ihalesini alan yerel firmalar belli ki iyi ortak seçimi yapmışlar ve ortaklarını ikna etmişler. Peki bu ortaklık başarılı olmaz ise ne olur? Bu tam bir felaket demektir. 5 yıllık kesintinin başarı ile tamamlanması demek olan bu ihale sonuçlarının alınamaması durumunda 7 yıllık bir kayıptan söz edeceğiz. Fakat böyle bir durum beklenmiyor. Bu sonuçlar yeni yatırımcıların da iştahını kabartıyor. Şimdi sıra küçük yatırımcıda YEKA’larda ardı ardına gelen bu başarılı ihalelerden sonra küçük yatırımcının da önü açılmalıdır. Yıllardır yerli sanayi olmayışı ve yüksek yatırım maliyetleri sebebiyle ertelenen güneş ve rüzgar yatırımları artık devreye alınmalıdır. Fakat burada önemli bir sorun şebeke yönetiminin buna müsaade etmeyişidir. Hantal kalan şebekelerimiz bu tür girip çıkışları fazla olan dinamik bir yükleme modelini karşılaşamayacak durumda. Şimdi buradan elde edilen gelirin bir kısmını bu işin zekatı olduğunu düşünerek şebekeye harcamanın zamanıdır. Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanımız yaptığı yeniliklerin içine bir yenisini de katmak istiyorsa yerli şebeke ve kontrol sistemi üretiminin de önünü açabilir. Bu konuda firmalar hazırdır. Sadece bu büyüklüğün yönetim sorunu var ki bu da aşılabilir. Bu noktada ŞEKA diye önereceğimiz Şehir Enerjisinin Katılımının artırılması projesinin de başlangıcı olmalıdır. Bu proje önemli şehirlerden, mesela Bursa’dan başlatılabilir. Böylelikle etkin ve verimli şebeke kazanılacağı gibi verimlilik dolayısıyla yatırımın kısa sürede geri dönüşü de sağlanabilir. Bursa bu işe hazır çünkü daha şimdiden Milli Eğitim okulları ile kamu kuruluşlarını şebekeye bağlamayı başarmış bir il. Sadece elektrik değil su ve doğalgazı da bu şebeke ile yönetebilen ve bunu da yerli yazılım ve kurgu ile yapabilmiş bir il Bursa. Dünya enerji oyununda dengeler şebeke yönetimini etkin olarak yapabilen ülkeler lehine gelişiyor. Biz de bu değişime ayak uydurarak ülkemizin geleceğini yenilenebilir de daha da açmak için şebeke yönetimini de öne alarak yerli ve küçük yatırımcıya fırsat vermeliyiz. Böylelikle büyüme tüketim odaklı olmaktan yatırım odaklı bir yöne doğru geçecektir. Enerjide mevcut politikalar, değişen dünya dengeleri ile birlikte gözden geçirilmelidir. Enerjide bir paradigma değişikliğine şiddetle ihtiyaç var. Yerli ve Milli çözümler bu alanda da kendisini ortaya koymalıdır. Değişen koşulları biz de değişerek yönetebiliriz. Yoksa bizi yönetmelerine razı oluruz.
Enerjide bir paradigma değişikliğine şiddetle ihtiyaç var. Yerli ve Milli çözümler bu alanda da kendisini ortaya koymalıdır. Değişen koşulları biz de değişerek yönetebiliriz. Yoksa bizi yönetmelerine razı oluruz.

YEKA’larda başarılı sınav

Türkiye’nin yenilenebilir serüveninin ağır aksak gittiğini söyleyenler vardı. Sayın Bakan 2 yılda bu arayı düzeltmiş oldu. Ayrıca yerli üretimin de önünü açmış oldu. Yapılan ihale ile RES için önemli bir mesafe katedilmiş oldu. Bu işin sonunda hem ülkedeki Yenilenebilir Enerji’ye olan güven hem de ülke ekonomisine olan güven test edildi. Ayrıca dış ilişkilerimizin kötü seyrettiği Almanya’daki siyasetçilere Alman yatırımcılar mesaj vermiş oldu. Dünyadaki en iyi ikinci birim maliyet olan 0,38USDc /kWh bedeli de önemli bir köşe taşı oldu. Bu başarılı ihale sonrası beklenenleri ş şekilde sıralayabiliriz 1. Ülkede yerli güneş ve rüzgar türbini üretiminin önü açılmış oldu. Bu yönde bir sektör oluşacak ve bu alanda yerlilik ön planda tutulacak görülüyor. 2. Ülkenin yenilenebilir potansiyeli güçlü bir şekilde tam not aldı. Buradan ileriki ihaleler için de güçlü bir sinyal verilmiş oldu.

Ne var ki bu güzel temenniler yanında önemli riskleri de barındırıyor. Her iki YEKA ihalesini alan yerel firmalar belli ki iyi ortak seçimi yapmışlar ve ortaklarını ikna etmişler. Peki bu ortaklık başarılı olmaz ise ne olur? Bu tam bir felaket demektir. 5 yıllık kesintinin başarı ile tamamlanması demek olan bu ihale sonuçlarının alınamaması durumunda 7 yıllık bir kayıptan söz edeceğiz. Fakat böyle bir durum beklenmiyor. Bu sonuçlar yeni yatırımcıların da iştahını kabartıyor.

Şimdi sıra küçük yatırımcıda

YEKA’larda ardı ardına gelen bu başarılı ihalelerden sonra küçük yatırımcının da önü açılmalıdır. Yıllardır yerli sanayi olmayışı ve yüksek yatırım maliyetleri sebebiyle ertelenen güneş ve rüzgar yatırımları artık devreye alınmalıdır. Fakat burada önemli bir sorun şebeke yönetiminin buna müsaade etmeyişidir. Hantal kalan şebekelerimiz bu tür girip çıkışları fazla olan dinamik bir yükleme modelini karşılaşamayacak durumda. Şimdi buradan elde edilen gelirin bir kısmını bu işin zekatı olduğunu düşünerek şebekeye harcamanın zamanıdır. Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanımız yaptığı yeniliklerin içine bir yenisini de katmak istiyorsa yerli şebeke ve kontrol sistemi üretiminin de önünü açabilir. Bu konuda firmalar hazırdır. Sadece bu büyüklüğün yönetim sorunu var ki bu da aşılabilir. Bu noktada ŞEKA diye önereceğimiz Şehir Enerjisinin Katılımının artırılması projesinin de başlangıcı olmalıdır. Bu proje önemli şehirlerden, mesela Bursa’dan başlatılabilir. Böylelikle etkin ve verimli şebeke kazanılacağı gibi verimlilik dolayısıyla yatırımın kısa sürede geri dönüşü de sağlanabilir. Bursa bu işe hazır çünkü daha şimdiden Milli Eğitim okulları ile kamu kuruluşlarını şebekeye bağlamayı başarmış bir il. Sadece elektrik değil su ve doğalgazı da bu şebeke ile yönetebilen ve bunu da yerli yazılım ve kurgu ile yapabilmiş bir il Bursa.

Dünya enerji oyununda dengeler şebeke yönetimini etkin olarak yapabilen ülkeler lehine gelişiyor. Biz de bu değişime ayak uydurarak ülkemizin geleceğini yenilenebilir de daha da açmak için şebeke yönetimini de öne alarak yerli ve küçük yatırımcıya fırsat vermeliyiz. Böylelikle büyüme tüketim odaklı olmaktan yatırım odaklı bir yöne doğru geçecektir. Enerjide mevcut politikalar, değişen dünya dengeleri ile birlikte gözden geçirilmelidir. Enerjide bir paradigma değişikliğine şiddetle ihtiyaç var. Yerli ve Milli çözümler bu alanda da kendisini ortaya koymalıdır. Değişen koşulları biz de değişerek yönetebiliriz. Yoksa bizi yönetmelerine razı oluruz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazeteenerji.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.