Türk-Rus Enerji Uzmanları Toplantısı Düzenlendi

GÜNCEL (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 31.10.2019 - 10:18, Güncelleme: 31.10.2019 - 10:21 2053+ kez okundu.
 

Türk-Rus Enerji Uzmanları Toplantısı Düzenlendi

Anadolu Ajansının ev sahipliğinde ve Rus haber ajansı TASS iş birliğiyle Türk-Rus Enerji Uzmanları Toplantısı “Günümüz İklim Değişikliği Gündeminde Doğalgazın Yeri” ve “TürkAkım’ın Türkiye Enerji Çeşitlendirmesindeki Rolü” başlıklı oturumlar ile gerçekleştirildi.

İstanbul'da düzenlenen Enerji Uzmanları Toplantısı'nda doğalgazın  iklime olumlu etkisi konuşulurken, Doğu Akdeniz doğalgaz aramaları ve TürkAkımı değerlendirildi. Toplantıya Türkiye ve Rusya’nın ileri gelen  enerji uzmanları  Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü (EPPEN) Başkanı Volkan Özdemir, Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) Başkanı Yaşar Arslan, Esgaz ve İzmir Gaz Yönetim Kurulu Üyesi Arif Aktürk, Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Başkan Yardımcısı Aleksei Grivach, Doğu-Batı Araştırmaları Enstitüsü Kıdemli Üyesi Danila Bochkarev,Samara Ulusal Araştırma Üniversitesi Baş Rektör Yardımcısı Roman Samsonov ve basın mensubu katıldı.   Yabancı konuşmacılar enerji konusunda Türkiye'nin jeopolitik  önemine vurgu yaparken, altyapı, depolama ve hukuki düzenlemeler  konusundaki eksiklere dikkat çekti.   Türkiye'nin doğalgaz aramalarına odaklamasını gerektiğini altını  çizen Volkan Özdemir, ''Türkiye, kendi deniz alanında ya da başka  ülkelerde doğalgaz aramalarına nasıl odaklanabilir? Bunu dediğimiz  zaman aklımıza bu bölgede Doğu Akdeniz geliyor. Doğalgaz konusunda Doğu Akdeniz'de birçok spekülasyon var.Bunlardan biri  gerçekleşmesi  neredeyse mümkün olmayan ve yıllarca konuşulan İsrail-Türkiye Boru Hattı. Yani gazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya satılmasıydı. Fakat  bundan da öte Türkiye'yi by bass ederek bu rezervlerin Girit üzerinden Yunanistan ve Avrupa'ya gitmesi gibi son derece hal ürünü olan,  binlerce kilometre derin denizde en az 20 milyar euro yatıracak Avrupalı şirketlerin olmadığı durumda, Avrupa gaz piyasasının biraz  doygunluğa ulaştığı bir ortamda bahsedilen projeler. Bunların çoğunun  spekülasyon amaçlı olduğunu hatırlatmakta fayda var. Doğu Akdeniz'de o  gazın çıkarılma maliyetleri ve daha sonra Kıbrıs iletim  maliyetlerinden bahsediyoruz'' şeklinde konuştu.   Özdemir, sözlerine şöyle devam etti: ''Kıbrıs açıklarında henüz  bulunmuş ve kanıtlanmış ciddi doğalgaz rezervi yok. Olmamasına rağmen  bu spekülasyonlar yapılıyor. Eğer Mısır açıklarındaki rezervlere  bakıyorsak  burada uluslararası şirketler aktif haldeler ve üretime  geçmiş durumdalar. Onların bu gazı ihraç etmesinin yolu LNG'dir. Yani  boru hattı üzerinde kimsenin böyle bir yatırım yapma pozisyonu yok. İsrail rezervleri için benzer durum var  zaten parsellenmiş durumda. Burada Türkiye'ye rağmen boru hattı ile gazın gönderilmesi mümkün  olmadığı gibi Türkiye'nin de, eğer Mısır üzerinden LNG ihraç  edilecekse ona karışabilmesi mümkün değil. Bence, o yüzden Türkiye'nin  odaklaması gereken durum  doğalgaz aramalarına ağırlık vermesi, 2020'lerin ikinci yarısı hedeflenerek umarım olumlu sonuçlanacak doğal  keşiflerinden sonra üretimine geçilmesidir. Türkiye üretim odaklı  bakmak durumunda. Bu kolay mı? kolay değil. Ama denenmesi gerekiyor. Maliyet büyük olabilir''.   TürkAkımı'nın faydalarını değerlendiren GAZBİR Başkanı Yaşar Arslan ise ''TürkAkım'ın Türkiye’de tüketiciler açısından birçok fayda  sağlayacağını belirterek, "Türkiye’de Marmara bölgesi yoğun enerji  tüketimi olan bir bölge. Daha düzenli kesintisiz bir doğalgaz  kaynağına kavuşmuş olacak. 1’inci hattın getirdiği bu. Türkiye, 2’nci  hattan kullanım yapmayacak ama ileride bu hattın Türkiye’ye ne fayda  sağlayacağı önümüzdeki sürecin önemli bir konusu. Tüketici ne  kazanacak diye baktığımız zaman  şu anda ki kontrat sistemi ile  baktığımızda, Türkiye’deki tüketici için bir değişiklik olmayacak. Dünyadaki ve Avrupa’daki gelişim dolayısıyla Türkiye, TürkAkım’dan  faydalanmalı. Sadece Türkiye değil, Avrupa, Balkanlar ve Rusya’da  faydalanmalıdır. 2’nci hattın ötesinde 2 tane daha yeni hattın  yapılması, Avrupa’nın ve bu bölgedeki ülkelerin arz güvenliği ve  enerjideki rekabetin gelişmesi açısından önemli bir durum. Buradaki  konuşmacıların bakış açısını değerlendirecek olursak  Türkiye'deki  gelişmeler iyi fakat önünde bir takım engeller var. Bunlar gündeme  geliyor'' diye konuştu.
Anadolu Ajansının ev sahipliğinde ve Rus haber ajansı TASS iş birliğiyle Türk-Rus Enerji Uzmanları Toplantısı “Günümüz İklim Değişikliği Gündeminde Doğalgazın Yeri” ve “TürkAkım’ın Türkiye Enerji Çeşitlendirmesindeki Rolü” başlıklı oturumlar ile gerçekleştirildi.

İstanbul'da düzenlenen Enerji Uzmanları Toplantısı'nda doğalgazın  iklime olumlu etkisi konuşulurken, Doğu Akdeniz doğalgaz aramaları ve TürkAkımı değerlendirildi. Toplantıya Türkiye ve Rusya’nın ileri gelen  enerji uzmanları  Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü (EPPEN) Başkanı Volkan Özdemir, Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) Başkanı Yaşar Arslan, Esgaz ve İzmir Gaz Yönetim Kurulu Üyesi Arif Aktürk, Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Başkan Yardımcısı Aleksei Grivach, Doğu-Batı Araştırmaları Enstitüsü Kıdemli Üyesi Danila Bochkarev,Samara Ulusal Araştırma Üniversitesi Baş Rektör Yardımcısı Roman Samsonov ve basın mensubu katıldı.

 

Yabancı konuşmacılar enerji konusunda Türkiye'nin jeopolitik  önemine vurgu yaparken, altyapı, depolama ve hukuki düzenlemeler  konusundaki eksiklere dikkat çekti.

 

Türkiye'nin doğalgaz aramalarına odaklamasını gerektiğini altını  çizen Volkan Özdemir, ''Türkiye, kendi deniz alanında ya da başka  ülkelerde doğalgaz aramalarına nasıl odaklanabilir? Bunu dediğimiz  zaman aklımıza bu bölgede Doğu Akdeniz geliyor. Doğalgaz konusunda Doğu Akdeniz'de birçok spekülasyon var.Bunlardan biri  gerçekleşmesi  neredeyse mümkün olmayan ve yıllarca konuşulan İsrail-Türkiye Boru Hattı. Yani gazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya satılmasıydı. Fakat  bundan da öte Türkiye'yi by bass ederek bu rezervlerin Girit üzerinden Yunanistan ve Avrupa'ya gitmesi gibi son derece hal ürünü olan,  binlerce kilometre derin denizde en az 20 milyar euro yatıracak Avrupalı şirketlerin olmadığı durumda, Avrupa gaz piyasasının biraz  doygunluğa ulaştığı bir ortamda bahsedilen projeler. Bunların çoğunun  spekülasyon amaçlı olduğunu hatırlatmakta fayda var. Doğu Akdeniz'de o  gazın çıkarılma maliyetleri ve daha sonra Kıbrıs iletim  maliyetlerinden bahsediyoruz'' şeklinde konuştu.

 

Özdemir, sözlerine şöyle devam etti: ''Kıbrıs açıklarında henüz  bulunmuş ve kanıtlanmış ciddi doğalgaz rezervi yok. Olmamasına rağmen  bu spekülasyonlar yapılıyor. Eğer Mısır açıklarındaki rezervlere  bakıyorsak  burada uluslararası şirketler aktif haldeler ve üretime  geçmiş durumdalar. Onların bu gazı ihraç etmesinin yolu LNG'dir. Yani  boru hattı üzerinde kimsenin böyle bir yatırım yapma pozisyonu yok. İsrail rezervleri için benzer durum var  zaten parsellenmiş durumda. Burada Türkiye'ye rağmen boru hattı ile gazın gönderilmesi mümkün  olmadığı gibi Türkiye'nin de, eğer Mısır üzerinden LNG ihraç  edilecekse ona karışabilmesi mümkün değil. Bence, o yüzden Türkiye'nin  odaklaması gereken durum  doğalgaz aramalarına ağırlık vermesi, 2020'lerin ikinci yarısı hedeflenerek umarım olumlu sonuçlanacak doğal  keşiflerinden sonra üretimine geçilmesidir. Türkiye üretim odaklı  bakmak durumunda. Bu kolay mı? kolay değil. Ama denenmesi gerekiyor. Maliyet büyük olabilir''.

 

TürkAkımı'nın faydalarını değerlendiren GAZBİR Başkanı Yaşar Arslan ise ''TürkAkım'ın Türkiye’de tüketiciler açısından birçok fayda  sağlayacağını belirterek, "Türkiye’de Marmara bölgesi yoğun enerji  tüketimi olan bir bölge. Daha düzenli kesintisiz bir doğalgaz  kaynağına kavuşmuş olacak. 1’inci hattın getirdiği bu. Türkiye, 2’nci  hattan kullanım yapmayacak ama ileride bu hattın Türkiye’ye ne fayda  sağlayacağı önümüzdeki sürecin önemli bir konusu. Tüketici ne  kazanacak diye baktığımız zaman  şu anda ki kontrat sistemi ile  baktığımızda, Türkiye’deki tüketici için bir değişiklik olmayacak. Dünyadaki ve Avrupa’daki gelişim dolayısıyla Türkiye, TürkAkım’dan  faydalanmalı. Sadece Türkiye değil, Avrupa, Balkanlar ve Rusya’da  faydalanmalıdır. 2’nci hattın ötesinde 2 tane daha yeni hattın  yapılması, Avrupa’nın ve bu bölgedeki ülkelerin arz güvenliği ve  enerjideki rekabetin gelişmesi açısından önemli bir durum. Buradaki  konuşmacıların bakış açısını değerlendirecek olursak  Türkiye'deki  gelişmeler iyi fakat önünde bir takım engeller var. Bunlar gündeme  geliyor'' diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazeteenerji.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.